Σάββατο 21 Δεκεμβρίου 2013

Μαθήματα Τουρκικών στη Φλώρινα - Περίοδος 2013-2014 - 5ο Μάθημα - 18/12/2013

5ο ΜΑΘΗΜΑ – 18 ΔΕΚΕΜΒΡΙΟΥ 2013

Οι Σύνθετοι Αφηγηματικοί Χρόνοι (Hikâye Bileşik Zamanları)

Παρατατικός (Şimdiki Zamanın Hikâyesi)

Olumlu
(ερχόμουν)
Olumsuz
(δεν ερχόμουν)
Olumlu Soru
(ερχόμουν;)
Olumsuz Soru
(δεν ερχόμουν;)
gel+i+yor+dum
gel+mi+yor+dum
geliyor muydum?
gelmiyor muydum?
geliyordun
gelmiyordun
geliyor muydun?
gelmiyor muydun?
geliyordu
gelmiyordu
geliyor muydu?
gelmiyor muydu?
geliyorduk
gelmiyorduk
geliyor muyduk?
gelmiyor muyduk?
geliyordunuz
gelmiyordunuz
geliyor muydunuz?
gelmiyor muydunuz?
geliyordular ή
geliyorlardı
gelmiyordular ή
gelmiyorlardı
geliyor muydular?
ή geliyorlar mıydı?
gelmiyor muydular?
ή gelmiyorlar mıydı?

 
Παρατατικός Διαρκείας (Geniş Zamanın Hikâyesi)

Olumlu
(ερχόμουν)
Olumsuz
(δεν ερχόμουν)
Olumlu Soru
(ερχόμουν;)
Olumsuz Soru
(δεν ερχόμουν;)
gel+ir+dim
gel+mez+dim
gelir miydim?
gelmez miydim?
gelirdin
gelmezdin
gelir miydin?
gelmez miydin?
gelirdi
gelmezdi
gelir miydi?
gelmez miydi?
gelirdik
gelmezdik
gelir miydik?
gelmez miydik?
gelirdiniz
gelmezdiniz
gelir miydiniz?
gelmez miydiniz?
gelirdiler ή
gelirlerdi
gelmezdiler ή
gelmezlerdi
gelir miydiler? ή
gelirler miydi?
gelmez miydiler? ή
gelmezler miydi?

Παρακείμενος (Belirli Geçmiş Zamanın Hikâyesi)

Olumlu
(είχα έρθει)
Olumsuz
(δεν είχα έρθει)
Olumlu Soru
(είχα έρθει;)
Olumsuz Soru
(δεν είχα έρθει;)
gel+di+y+dim
gel+me+di+y+dim
geldi miydim?
gelmedi miydim?
geldiydin
gelmediydin
geldi miydin?
gelmedi miydin?
geldiydi
gelmediydi
geldi miydi?
gelmedi miydi?
geldiydik
gelmediydik
geldi miydik?
gelmedi miydik?
geldiydiniz
gelmediydiniz
geldi miydiniz?
gelmedi miydiniz?
geldiydiler
gelmediydiler
geldi miydiler?
gelmedi miydiler?

Υπερσυντέλικος (Belirsiz Geçmiş Zamanın Hikâyesi)

Olumlu
(είχα έρθει)
Olumsuz
(δεν είχα έρθει)
Olumlu Soru
(είχα έρθει;)
Olumsuz Soru
(δεν είχα έρθει;)
gel+miş+tim
gel+me+miş+tim
gelmiş miydim?
gelmemiş miydim?
gelmiştin
gelmemiştin
gelmiş miydin?
gelmemiş miydin?
gelmişti
gelmemişti
gelmiş miydi?
gelmemiş miydi?
gelmiştik
gelmemiştik
gelmiş miydik?
gelmemiş miydik?
gelmiştiniz
gelmemiştiniz
gelmiş miydiniz?
gelmemiş miydiniz?
gelmiştiler ή
gelmişlerdi
gelmemişti ή
gelmemişlerdi
gelmiş miydiler? ή
gelmişler miydi?
gelmemiş miydiler? ή
gelmemişler miydi?

Ιστορικός Μέλλοντας (Gelecek Zamanın Hikâyesi)

Olumlu
(θα ερχόμουν)
Olumsuz
(δεν θα ερχόμουν)
Olumlu Soru
(θα ερχόμουν;)
Olumsuz Soru
(δεν θα ερχόμουν;)
gel+ecek+tim
gel+me+y+ecek+tim
gelecek miydim?
gelmeyecek miydim?
gelecektin
gelmeyecektin
gelecek miydin?
gelmeyecek miydin?
gelecekti
gelmeyecekti
gelecek miydi?
gelmeyecek miydi?
gelecektik
gelmeyecektik
gelecek miydik?
gelmeyecek miydik?
gelecektiniz
gelmeyecektiniz
gelecek miydiniz?
gelmeyecek miydiniz?
gelecektiler ή
geleceklerdi
gelmeyecektiler ή
gelmeyeceklerdi
gelecek miydiler? ή
gelecekler miydi?
gelmeyecek miydiler? ή
gelmeyecekler miydi?

 
Λεξιλόγιο
titremek = τρέμω
heyecan = αγωνία
şiddetli = δυνατός
kaynakça = βιβλιογραφία
derslik = διδασκαλία
karşı = απέναντι
yılbaşı çöreği = βασιλόπιτα
İyi Yılbaşı = Καλή Πρωτοχρονιά
yılbaşı hediyesi = πρωτοχρονιάτικο δώρο
Yeni Yili = Πρωτοχρονιά
İyi Noeller = Καλά Χριστούγεννα
ara = ανάμεσα / διάστημα / διάλειμμα
sınav = εξέταση, τεστ
okuma = ανάγνωση
anlama = κατανόηση
neşeli = χαρούμενος
sosyal = κοινωνικός
sporcu = αθλητής
ünlü = διάσημος
reklam = διαφήμιση
tip = είδος
tanımak = γνωρίζω
tanışmak = γνωρίζομαι
işaretlemek = σημειώνω
sıkıcı = βαρετός
sinirli = νευρικός
insan = άνθρωπος
kaptan = καπετάνιος
tamamlamak = συμπληρώνω, ολοκληρώνω
tanışma = γνωριμία
buluşmak = συναντιέμαι
metin = κείμενο
belirteç = zarf = επίρρημα
uygun = κατάλληλος
birlikte = μαζί
adlı = διάσημος
oyun = έργο / παιχνίδι / χορός
yalnız = μόνο
kızarmış = τηγανιτός, ψητός
şiş = σούβλα
sağ ol = να είσαι καλά
şahane = υπέροχος, θαυμάσιος
oyuncu = παίκτης, ηθοποιός
rol = ρόλος
öyle mi? = έτσι είναι;
macera = περιπέτεια
aşk = έρωτας
mutlaka = σίγουρα, βέβαια
kanal = κανάλι
sözcük = λέξη
şahıs = πρόσωπο, χαρακτήρας
gecikmek = καθυστερώ
kırmak = σπάζω
istifa = παραίτηση
istifa etmek = παραιτούμαι
bulamak = τυλίγω / πασαλείβω
hep = πάντα
üzülmek = στεναχωριέμαι
tuhaf = παράξενος
ses = ήχος, θόρυβος
nazik = ευγενικός
aşık = ερωτευμένος

Χρήσιμες Προτάσεις
Eskiden o kadar iyi Türkçeyi konuşmuyordunΠαλιά δεν μιλούσες τόσο καλά τα Τουρκικά
Heyecandan elleri ve ayakları titriyorduΑπό την αγωνία έτρεμαν τα χέρια και τα πόδια του


Η Μετοχή -ken = ενώ είμαι, όταν ήμουν
Συγκολλείται σε ουσιαστικά σε ονομαστική και σε τοπική πτώση και δηλώνει το ταυτόχρονο.
Geçen hafta biz Amerikadayken hava çok kötü = Την περασμένη εβδομάδα όταν εμείς ήμασταν στην Αμερική ο καιρός ήταν πολύ κακός
Müdür buradayken onunla konuşun Όσο είναι εδώ ο διευθυντής, μιλήστε του
Vakıt varken biraz daha çalışınΌσο υπάρχει χρόνος, δουλέψτε λίγο ακόμα
Ben lisedeyken saçlarım çok kısaydıΌταν ήμουν στο Λύκειο, τα μαλλιά μου ήταν πολύ κοντά
Biz tatildeyken hava çok kötü =  Όταν ήμασταν στις διακοπές, ο καιρός ήταν πολύ άσχημος
Ben banyodayken çocuklar bahçede oynuyorlardı / oynuyorduoynuyordular        Όταν ήμουνα στο μπάνιο, τα παιδιά έπαιζαν στον κήπο
Babam hastayken evden çıkmıyordu Όταν ο μπαμπάς μου ήταν άρρωστος, δεν έβγαινε από το σπίτι
Sen yedi yaşındayken, Adanada oturuyordukΌταν ήσουν 7 χρονών μέναμε στα Άδανα
Oradayken, ne yapıyordular? = όταν ήταν εκεί, τι έκαναν;
Florinadayken, Eleniyi her gün görüyordum =  Όταν ήμουνα στη Φλώρινα, έβλεπα την Ελένη κάθε μέρα
Rüzgâr şiddetliyken yüzme = όταν ο αέρας είναι δυνατός, μην κολυμπάς
İşim çokken, televizyon seyretmiyorum Όταν η δουλειά μου είναι πολύ, δεν παρακολουθώ τηλεόραση
İçerideyken, neden pencereyi açmadınız? Όταν ήσασταν μέσα, γιατί δεν ανοίξατε τα παράθυρα;
Αşıkken çok naziktin = όταν ήσουν ερωτευμένος, ήσουν πολύ ευγενικός
Buradayken, ne yapıyorlardı? = όταν ήταν εδώ, τι κάνανε;
Oradayken, Evol’u her gün görüyordum =  Όταν ήταν εκεί, έβλεπα κάθε μέρα την Evol
Asağıdayken, sandalyeyi de getirir misin? = Όταν βρεθείς κάτω, θα φέρεις και την καρέκλα;
          Όταν έχουμε το ken με ρήμα, είναι συνήθως στο 3ο ενικό πρόσωπο του Geniş Zaman.
Araba sürerken yola çok dikkat ederim =  Όταν οδηγώ το αυτοκίνητο, προσέχω πολύ τον δρόμο
Sen gazeteni okurken, eşin ne yapar? =  Όταν εσύ διαβάζεις την εφημερίδα, η γυναίκα σου τι κάνει;
İşine giderken pastaneden geçecek misin? = Πηγαίνοντας στη δουλειά σου, θα περάσεις από το ζαχαροπλαστείο;
Biz sinemadayken, yağmur durdu Όταν ήμασταν στο σινεμά, σταμάτησε η βροχή
Sen çocukken hep ağlardın = όταν ήσουν παιδί πάντα έκλαιγες
Ben hastayken annem çok üzülür =  Όταν είμαι άρρωστος η μητέρα μου είναι πολύ στεναχωρημένη
Yağmur biz sinemadayken yağmaya başladı Όταν εμείς ήμασταν στο σινεμά άρχισε να βρέχει
Ben büromdayken tuhaf bir ses duydum =   Όταν ήμουν στο γραφείο μου άκουσα έναν παράξενο θόρυβο


Το ip
Το ip / ıp / up / üp αντικαθιστά το ve (και) αλλά και το ama (αλλά) όταν έχουμε δύο ρήματα στον ίδιο χρόνο.
Murat kitaplarını alıp gitti = ο Murat πήρε τα βιβλία του και έφυγε
Eve gelip kahve içti = ήρθε στο σπίτι και ήπιε καφέ
İstanbul’a gelip arkadaşlarını ziyaret etmedin  Ήρθες στην Κωνσταντινούπολη και δεν επισκέφθηκες τους φίλους σου
İstanbul’a gelip akrabalarını ziyaret etmedin Ήρθες στην Κωνσταντινούπολη και δεν επισκέφθηκες τους συγγενείς σου
Televizyon seyredip yattım = είδα τηλεόραση και ξάπλωσα

Pastanenin karşısında bir okul var =  Απέναντι από το ζαχαροπλαστείο είναι ένα σχολείο
Kitabın sonunda kaynakça var Στο τέλος του βιβλίου υπάρχει η βιβλιογραφία
Öğretmenler odası sağda, ama derslik solunda  Οι αίθουσες των δασκάλων είναι δεξιά, αλλά οι αίθουσες   διδασκαλίας είναι αριστερά


 
â   ç   ğ   ı   ö   ş  ü  Ç İ Ü  Ş Ö

 

 

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου